19 Kasım 2009 Perşembe




*Deli gibi televizyon izliyorum. Dayanamıyorum, alıyorum elime kumandayı; basıyorum şova, basıyorum stara, basıyorum flaşa. Zulüm gibi. Sürekli evlendiriyoruz, sürekli boşuyoruz, sürekli aldatıyoruz, kırıyoruz, döküyoruz. Bana ekmek verme, reyting ver! Sizin kocanız neyli olsun? Evli? Arabalı? Arsalı? Çocuklu?
*Aşk üzerine faydalı bir düşünce fırtınası ummuştum halbuki. İnsanlar utanacak, sıkılacak; “ ya ben aslında onun en çok kokusunu sevdim” diyeceklerdi. Halbuki 50 yaşında amcam çıkıp; “ bu karıyı mı layık gördünüz lan bana, dört ayaklı bu!” diyecekti. Diyemedi. Benim arsam var, kocaman dedi. Amca madem oraya çıkınca kendini özgüven sahibi bir insan olarak görüyordun, o zaman karıya gitseydin. Hani parayla yapmazdın sen bu işleri? Kandırdın mı bizi amca?
*Bir de bunun “ biz çok misafirperveriz” olanları var. Kadının dininden girip erojen bölgelerinden çıkan amcam, misafirperverdir. Sıcakkanlıdır. Hümanisttir. Dövizseverdir. Orada karılar rahat di mi lan amca? Yenge ne yapıyor amca?
*600 yıl dünyayı titretme meselesine değinmiyorum bile. Bak çabuk titretmedim dikkat edersen. “Kıçı kırık Yunanlar bi film çektiler hocam, biz niye çekemeyelim” diyen birileri var bu ülkede.

*Farid Farjad

*Penelope Cruz

*Eric Cantona


*Güzel güzel deri çizme giyerken, ugg nedir allasen! Hem ondan şarap içilmez. Halbuki deri olsa, litrelik dikmen bile içilir. Şarap önemli.
*Hadi diyelim deriye alerjin var, giyemiyorsun filan. O zaman normal bi ayakkabı giysene. Zaten genelinde bir sorun var; olgunluk. Hadi imajla bi parça kurtarıyordun. Şimdi o da kalmadı. Ne olacak?

Hiç yorum yok: